(Yıl içerisinde izleyip, yazmaya fırsat bulamadığım bazı yerli yapımlarla ilgili yorumlarımı şimdi tamamlıyorum.)
Serra Yılmaz, 35 yıldır filmlerde rol alan Türk sinemasının önemli kadın oyuncularından biri. Ben kendisini 1987 yapımı Anayurt Oteli'ndeki başarılı temizlikçi kadın rolü ile hatırlıyorum. Doksanların sonundan itibaren Ferzan Özpetek'in favori oyuncularından biri haline gelen Yılmaz, İtalyan sinemasında da şu anda çok iyi tanınan bir aktris. İşte o Serra Yımaz ilk yönetmenlik denemesinde, aşinası olduğu İtalyan sinemasından Paolo Genovese'nin Perfetti Sconosciuti (Perfect Strangers) filminin yeniden çevrimi ile karşımızda. Tıpkı bir önceki başlıkta bahsettiğim Taksim Hold'em gibi tek bir mekanda başlayıp biten Cebimdeki Yabancı, bir akşam yemeği için bir araya gelen yedi yakın arkadaşın, başlattıkları bir oyun sonrası arapsaçına dönen ilişkilerini konu ediniyor. Birbirlerinin en iyi dostu olduklarını düşünen bu yedi arkadaş, ortaya saçılan sırlarla birlikte birbirlerine ne kadar yabancı olduklarını keşfediyorlar. Serra Yılmaz, bu ilk yönetmenlik denemesinde tansiyonu sürekli yüksek tutmayı başarmış. Ancak anlatılan hikayede bazı inandırıcılık sorunları var bence. Bir kere karakterler ve senaryo yeterince "yerli ve milli"leştirilememiş. Tüm karakterlerde sanki bir İtalyan olma hevesi var gibi. Ayrıca masanın etrafındaki her erkek ve kadının illa büyük bir sırrının olması, bu sırların da istisnasız hep seksle alakalı olması biraz zorlama kaçıyor.
Benim Notum: 6,5 / 10
Serra Yılmaz, 35 yıldır filmlerde rol alan Türk sinemasının önemli kadın oyuncularından biri. Ben kendisini 1987 yapımı Anayurt Oteli'ndeki başarılı temizlikçi kadın rolü ile hatırlıyorum. Doksanların sonundan itibaren Ferzan Özpetek'in favori oyuncularından biri haline gelen Yılmaz, İtalyan sinemasında da şu anda çok iyi tanınan bir aktris. İşte o Serra Yımaz ilk yönetmenlik denemesinde, aşinası olduğu İtalyan sinemasından Paolo Genovese'nin Perfetti Sconosciuti (Perfect Strangers) filminin yeniden çevrimi ile karşımızda. Tıpkı bir önceki başlıkta bahsettiğim Taksim Hold'em gibi tek bir mekanda başlayıp biten Cebimdeki Yabancı, bir akşam yemeği için bir araya gelen yedi yakın arkadaşın, başlattıkları bir oyun sonrası arapsaçına dönen ilişkilerini konu ediniyor. Birbirlerinin en iyi dostu olduklarını düşünen bu yedi arkadaş, ortaya saçılan sırlarla birlikte birbirlerine ne kadar yabancı olduklarını keşfediyorlar. Serra Yılmaz, bu ilk yönetmenlik denemesinde tansiyonu sürekli yüksek tutmayı başarmış. Ancak anlatılan hikayede bazı inandırıcılık sorunları var bence. Bir kere karakterler ve senaryo yeterince "yerli ve milli"leştirilememiş. Tüm karakterlerde sanki bir İtalyan olma hevesi var gibi. Ayrıca masanın etrafındaki her erkek ve kadının illa büyük bir sırrının olması, bu sırların da istisnasız hep seksle alakalı olması biraz zorlama kaçıyor.
Benim Notum: 6,5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder