30 Nisan 2024

Nisan Filmleri

 



Nisan ayında izlediğim filmler ve puanlarım:


Civil War 8 




Abigail 7,5



Scoop 7





Film isimlerinin üstüne tıklayarak, o filmle ilgili detaylara ulaşabilirsiniz.

2024'te izlediğim film adedi: 50




29 Nisan 2024

Abigail

 


Bir suç çetesi, fidye almak amacıyla yeraltı dünyasının güçlü bir isminin balerin kızını kaçırıp gözlerden uzak izole bir malikaneye kapatıyor. Alacakları 50 milyon doların hayalini kuran çete üyeleri bir süre sonra evin içinde kilitli kaldıkları küçük kızın pek de normal olmadığını fark etmeye başlıyorlar. 

Portföylerinde Ready or Not, Scream 5 ve Scream 6 filmleri bulunan ve korku sinemasında artık kendilerine sağlam bir yer edinmeye başlayan Matt Bettinelli-OlpinTyler Gillett ikilisinin yönettiği Abigail filminin senaryosu ellinci dakika civarlarında ortaya dökülen bir spoiler / sürprizbozan içeriyor. Maalesef bu büyük spoiler filmin fragmanında da gösteriliyor. Filme daha fazla seyirciyi çekmeyi hedefleyen pazarlama faaliyetleri işte bazen böyle olay örgüsünün bütünlüğünü koruma ilkesi ile çelişebiliyor. Halbuki bazı detayları bilmeden filmi izlemeye başlamak, bence kesinlikle filmden alınacak keyfi arttıracaktır. O yüzden mümkünse filmin fragmanını izlememeye çalışın. Hatta filmin konusu ile ilgili ne kadar az şey bilirseniz o kadar iyi.

Kendilerine Radio Silence takma adını veren Bettinelli-Tyler ikilisi korku ve gerilim unsurları ile kara mizahı ustaca harmanlama konusundaki becerilerini Abigail'de de göstermişler. Baştaki kısa giriş bölümü haricinde tamamı tek mekanda, bir malikanede geçen film, ilgi çekici ve iyi yazılmış karakterleriyle yürüyor. Senaryonun bir diğer başarılı yönü ise iki saatlik süresini sarkmadan kullanabilmesi. Radio Silence ekibi film boyunca türün bazı klişelerini bolca kullanırken, bazı klişeleri ise tamamen alt üst ediyor. Oyuncu kadrosunun tamamı üzerlerine düşen görevi layıkıyla yerine getirirken, özellikle küçük kızı canlandıran 14 yaşındaki Alisha Weir zor bir rolün altından başarı ile kalkıyor.


Benim Notum: 7,5 / 10



28 Nisan 2024

Civil War

 



Alex Garland'ın (28 Days Later, Ex Machina, Annihilation) yönettiği Civil War, ABD'de yakın bir gelecekte çıkan hayali (ama çok da ihtimal dışı olmayan) bir iç savaşı ve bu savaşın ortasında görev icabı New York'tan Washington'a gitmeye çalışan farklı kuşaklardan gelme dört gazetecinin yol hikayesini anlatıyor.

Alex Garland'ın filmi eleştirmenleri ikiye böldü. Film genelde beğenilirken, bazı yazarlar Garland'ın apolitik tavrını filmin zayıflığı olarak nitelendirdi. Bence tam tersi, herhangi bir tarafın tutulmaması filmin asıl güçlü noktası olmuş. Kutuplaştırmaya çok müsait bir konuda Garland, seyirci kitlesinin belki de yarısını hikayeden uzaklaştıracak adımlar atmaktan özellikle kaçınıyor. "Savaş bir kez başladı mı hepimiz kaybedeceğiz" demeye getiriyor. Tıpkı hikayelerini anlattığı savaş fotoğrafçılarının yaptığı  gibi, bize sadece olan biteni gösteriyor, yorum yapmıyor. Kimin haklı kimin haksız olduğu ile ilgilenmiyor, siyasi tahlillere girmiyor. Ortada tek bir gerçek var, o da savaşın korkunçluğu. Cehenneme bir kere girdikten sonra, oraya nasıl girdiğinizin bir önemi yok ne de olsa.   

Yönetmen savaşın vahşetinin insanlar üzerindeki farklı etkilerini gözlemliyor. Şiddete karşı duyarsızlaşmanın verdiği hasarı sergilemekte de çok iyi bir iş çıkarıyor. Civil War'ı baştan sona ilgiyle, ama dehşetle karışık bir ilgi duygusuyla izledim. Bu senenin, türü "korku" olmayan en korkunç filmi ile karşı karşıyayız. Dünyamızın birçok ülkede savaşın dehşetine esir düştüğü şu günlerde, bizi omuzlarımızdan tutup sallayan, "kendinize gelin" diyen sarsıcı bir eleştiri aynı zamanda Alex Garland'ın filmi.

Civil War filmini Türkiye'de şu anda sinemalarda izleyebilirsiniz.


Benim Notum: 8 / 10
  

21 Nisan 2024

Monkey Man

 




Slumdog Millionaire ve The Best Exotic Marigold Hotel gibi filmlerden hatırladığımız, 2016'da Lion filmindeki performansı ile bir de Oscar adaylığı bulunan Dev Patel ilk yönetmenlik denemesi ile karşımızda. Filmin yapım hikayesi de ilginç: İlk plana göre 2020'de tamamlanması beklenen çekimler, Covid salgını nedeniyle 2021 yılına sarkmış. Çeşitli bütçe problemleri ve Dev Patel'in bizzat yaşadığı bazı sakatlıklar (elinde ve ayak parmaklarında kırıklar, omzunda kas yırtılması ve gözünde enfeksiyon) neticesinde filmin yapım süreci 2022'de tamamlanabilmiş. Ancak sonra da filmin dağıtımını üstlenecek bir stüdyo bulunamamış. En sonunda Netflix filmi kendi portföyüne katmış. Monkey Man'in Netflix'te gösterime girmesi beklenirken, filmi izleyen yapımcı yönetmen Jordan Peele (Get Out, Us, Nope) bu filmin sinemalarda gösterilmeyi hak ettiğini düşünmüş ve filmi satın almış. İyi ki de öyle yapmış.

Çocukluğunda annesinin ölümüne neden olan suç örgütüne karşı genç bir adamın intikam yolculuğunu anlatan filmi Bombay'da geçen bir John Wick hikayesi diye özetleyenler de var. Ama bu eksik bir tanımlama olur. Her anı aksiyon dolu bir macera bekleyenler hayal kırıklığı yaşayabilirler. Dev Patel filminin özellikle ilk bir saatini hikayenin temellerini atmaya ve karakter gelişimine ayırmış. Gerçi bol dövüşlü, bol hareketli aksiyon sahnelerini bekleyenler de son bir saatte beklediklerini fazlasıyla alıyorlar. Ama Patel öncelikle anlattığı hikayeye bir ruh katmaya çalışıyor. İçinden çıkıp geldiği Hint kültüründen de unsurlar ekleyerek filmini benzer aksiyon yapımlarından ayrıştırmayı deniyor. Ve bunda da büyük ölçüde başarılı oluyor. Filmin DNA'sı Hindistan'daki yolsuzluk ve ayrımcılıkla ilgili güçlü siyasi mesajlar içeriyor. Hindu tanrısı Hanuman'a da bolca göndermeler var.

Dev Patel çocukluğunda çok izlediği Bruce Lee filmlerinin kendisi için bir ilham kaynağı olduğunu söylemiş. Özellikle sondaki "siz hepiniz, ben tek" dövüş sahnelerinde bu etkileşimin izlerini görmek mümkün. Son derece kanlı kapışmalara ve çılgın bir koreografiye sahip bu sahneler bana Gareth Edwards imzalı 2012 yapımı The Raid filmini hatırlattı, ki çok sevdiğim bir filmdir. Patel de burada görsel bir atmosfer kurmayı ve seyircisinin adrenalinini yükseltmeyi başarıyor. Aksiyon dozajı yüksek çarpıcı bir intikam öyküsü izlemek isteyenler Monkey Man'i şu anda Türkiye'de de sinemalarda yakalayabilirler.


Benim Notum: 8 / 10