Bundan beş yıl önce New York'ta Beş Minare ile ilgili yazımda şöyle bir şeyler söylemişim: "Mahsun Kırmızıgül'ün tutkulu ve yetenekli bir sinemacı olduğundan şüphem yok. Sağlam bir senaryo ile bir başyapıt çıkaracağına dair inancım da devam ediyor. Ama o başyapıt henüz bu film değil". Mucize, Kırmızıgül'ün artık alamet-i farikası olmuş, etkileyici panoramik çekimler, üstün bir teknik altyapı, çok iyi set tasarımı, dramatik sahnelerde tavan yapan, büyük filarmoni orkestraları ile çalınmış iyi müzikler gibi bazı olumlu nitelikleri yine barındırıyor. Bu kez bu olumlu özelliklere Talat Bulut'un unutulmaz performansı da eklenmiş. Açılıştaki o 5-6 dakikalık "long take" (kesintisiz çekim) de Mahsun'un üstün sinema duygusundan ipuçları barındırıyor. Ama Mucize o yukarıda bahsettiğim "en iyi iş" yine değil. Senaryoda akıcılık eksik. Köy komedisi olması düşünülen bazı sahneler First sakız reklamı gibi olmuş. Ağdalı dramatik bazı sahneler ise sanki üzerine "ey seyirci, şimdi burada ağlanacak" diye post-it yapıştırılmış gibi duruyor (hoş, tuzağa ben de bol bol düştüm, itiraf ediyorum). Bilmiyorum, belki de aslında ta 2009'daki Güneşi Gördüm Mahsun'un gerçek zirvesiydi. Hala zaman zaman televizyonda denk gelir, her seferinde sonuna kadar takılıp kalır, sonunda da ne kadar cesur bir haykırış olduğunu düşünürüm. Kırmızıgül'ü takip etmeye devam...
FRAGMAN
FRAGMAN
Benim Notum: 7 / 10