31 Ağustos 2021

Ağustos Filmleri

 


Ağustos ayında izlediğim filmler ve puanlarım:





Zola 6,5


F9 6



Film isimlerinin üstüne tıklayarak, o filmle ilgili detaylara ulaşabilirsiniz.

2021'de izlenen film adedi: 104


29 Ağustos 2021

Pig

 


Senenin en büyük sürprizlerinden biri diyebileceğim Pig'de, Nicolas Cage Oregon ormanlarında tek başına yaşayan Rob isimli bir trüf mantarı avcısını canlandırıyor. Rob'un en güzel trüfleri bulmasına yardımcı da olan çok sevgili domuzu bir gece kimliği belirsiz kişilerce kaçırılıyor. Rob domuzunu bulmak üzere yıllar sonra şehre iniyor. Ancak bu yolculuk sırasında geçmişi ile ilgili detaylar da bir bir ortaya çıkmaya başlıyor.

Filmin ilk 15 dakikasını izlediğinizde ya da yukarıdaki konuyu okuduğunuzda bunun bir tür John Wick hikayesi olduğunu düşünebilirsiniz. Nicolas Cage yumruklarını ve silahlarını konuşturacak, gözü dönmüş bir halde, domuzunu çalanlardan vahşi bir şekilde teker teker intikamını alacak. Ne büyük yanılgı!.. Film tam tersi bir yönde ilerliyor. Nicolas Cage'in muhteşem oyunculuğu eşliğinde çok sakin, iddiasız, ama hayatın anlamı üzerine etkileyici ve beklenmedik derecede dokunaklı bir film izliyoruz. İnsanların hayatlarında değerli bir şey bulmak için zorlandığı, bir arayış uğruna işlerini ya da yaşadığı şehirleri bıraktığı bir zamanda, Cage, anlamı olan bir şeye tutunma konusunda sessiz bir manifesto bırakıveriyor beynimizin köşesine. Özellikle filmin ortalarına doğru bir restoran sahnesi var ki, birkaç kere izlemeye ve üzerinde düşünmeye değer.  

Son yıllarda önüne gelen her projeyi kabul eden Nicolas Cage ne yazık ki bu filmlerin birçoğunda kendini heba ederek, artık neredeyse bir karikatüre dönüşmeye başlamıştı. Yönetmen Michael Sarnoski'nin filmi, doğru bir hikaye ve doğru bir rol ile buluşturulduğunda Cage'in aslında ne kadar yetenekli bir aktör olduğunu bize bir kez daha hatırlatıyor. Pig, Cage'in dehası için bir vitrin.

Benim Notum: 8 / 10

20 Ağustos 2021

The Suicide Squad

 


2016'da çekilen David Ayer imzalı ilk Suicide Squad filmi dünya çapında 750 milyon dolar gişe geliri elde etse de, eleştirmenleri ve çizgi romanın hayranlarını pek tatmin edememişti. Ben de o film ile ilgili bu blogda şöyle yazmışım: "Filmin genel problemi şöyle eli yüzü düzgün, sürükleyici bir olay örgüsüne sahip olmaması. Senaryo o kadar sallapati ki, bir süre sonra bu çatlaklar çetesinin başına ne geldiğini umursamıyoruz. Onların bir takım olabileceğine de asla inanmıyoruz. Sonuç olarak Suicide Squad ilginç olmayan bir hikayeyle ve birbirinden kopuk sahnelerle ilerleyen, duygusuz bir özel efekt şovundan öteye gidemiyor."

Warner Bros beş yıl sonra projeyi bu kez Guardians of Galaxy'nin yönetmeni James Gunn'a emanet etmiş, Gunn'ın "çekerim ama R-rated (yani yetişkinlere yönelik) olacak" şartını da kabul ederek. Yani aslında böylece James Gunn Marvel'dan diğer tarafa, DC'ye geçiş yapmış. Stüdyonun yönetmen seçimi ve onu zincirlerinden kurtarması da çok isabetli bir tercih olmuş. 2021 model The Suicide Squad ilk filmde eksik olan neredeyse her şeyi yerine koyuyor. İyi yazılmış sürükleyici bir senaryo, kalabalık bir kadroya rağmen her karakterin hak ettiği karakter gelişimine sahip olması, başta Idris Elba (Bloodshot) olmak üzere çok iyi oyunculuklar bizi perdede izlediğimiz maceraya kilitliyor ("perdede izlediğimiz" ifadesini özellikle seçtim, The Suicide Squad tam bir sene aradan sonra bir sinema salonunda izlediğim ilk filmdi).  

Pandemi nedeniyle The Suicide Squad muhtemelen ilk filmin ulaştığı gişe rakamlarına erişemeyecek. Ama kesinlikle bu çok daha iyi bir film. Şöyle anlatayım: ilk filmi izledikten sonra sinemadan çıkarken o birbirinden kopuk grubun bundan sonra ne yapacağı umurumda bile değildi. Ama The Suicide Squad'ı izledikten sonra bu tuhaf ama eğlenceli çetenin bir sonraki maceralarını görmeyi dört gözle bekliyorum.

Benim Notum: 8 / 10