31 Aralık 2018

144. Arif v 216


(Yıl içerisinde izleyip, yazmaya fırsat bulamadığım bazı yerli yapımlarla ilgili yorumlarımı şimdi tamamlıyorum.)

Cem Yılmaz'ın popüler bilimkurgu komedi serisinin ilk halkası 2004 yılında çekilen ve uzayda geçen G.O.R.A.'ydı. 2008’de çekilen devam filmi A.R.O.G ise ana karakter Arif’i Taş Devri’ne taşımıştı. Bu kez, son filmden tam on yıl sonra, aynı yazar ve temel oyuncu kadrosu yeni bir serüvenle karşımızda. Cem Yılmaz, komedyenliğinin yanısıra katıksız sinema sevgisiyle de bilinen bir sanatçı. Bunu 2014 yılında çektiği Pek Yakında filminde de göstermişti. İşte yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’nün üstlendiği, senaryosunu Cem Yılmaz’ın kaleme aldığı bu son film, adeta G.O.R.A. evreni ile Pek Yakında nostaljisinin birleşimi gibi olmuş.

Arif V 216, eski Yeşilçam sineması ile 1960 ve 70'lerin popüler kültürünü, Cem Yılmaz'ın mizah anlayışıyla birleştiren, esprilerin peş peşe geldiği enerji dolu bir komedi. Film, başlar başlamaz dur durak bilmeksizin sürekli göndermeler eşliğinde ilerliyor. Bu göndermelerden sadece Yeşilçam sineması değil, The Shining’den X-Men'e, James Cameron’dan Christopher Nolan’a Hollywood sineması da nasibini alıyor. Filmdeki tüm oyuncular üzerlerine düşeni layıkıyla yerine getirirken, en çok akılda kalan o inanılmaz Zeki Müren kompozisyonuyla Çağlar Çorumlu oluyor. Biraz fazla uzun olması (130 dakika) ve orta bölümde temponun ve dakika başına düşen espri sıklığının düşmesi ise filmin eksileri.  

Cem Yılmaz filmlerini seversiniz sevmezsiniz, ama onun yaptığı işe gösterdiği özeni ve harcadığı emeği takdir etmek lazım. Onun izleyicisine her zaman vaadettiği yüksek yapım standartlarını burada da dönem atmosferinden kostümlere görüntü yönetiminden setlere bir kez daha görüyoruz. Arif V 216 sinemamıza ve tarihimize yönelik ince, zekice ve vefalı bir saygı duruşu.

Benim Notum: 7,5 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder