25 Ekim 2016

98. The Girl on the Train

Her sabah trenle işe gidip gelirken, demiryolu kenarındaki bir evi ve bu evde yaşayan mutlu çifti gözetleyen Rachel, bir yandan da kendi hayatında sona ermiş evliliğinin acısını yaşamaktadır. O gözetlediği ailenin başına gelen sırlarla dolu bir cinayetin ardından, Rachel da şüphelilerden biri sıfatıyla geçmişiyle yüzleşir. New York’un banliyölerinde yaşayan üç kadının birbiriyle kesişen hikayesine odaklanan The Girl on the Train, konusu, görüntüleri ve müzikleri ile fazlasıyla iki sene önceki David Fincher imzalı Gone Girl'ü anımsatıyor. Daha doğrusu Gone Girl olmaya heves ediyor diyelim. Ama kamera arkasında bir David Fincher yok ne yazık ki... Emily Blunt gibi iyi oyunculara ve ilginç olabilecek bir çıkış fikrine sahip film, kötü yönetmenlik tercihleri nedeniyle bir türlü istenen tempoya kavuşamıyor. Filmin süresi 1 saat 50 dakika ama film bittiğinde biz 3 saat 50 dakika geçmiş gibi hissediyoruz. Yoklukta izlenebilir, ama hemen de unutulur.

FRAGMAN

The Girl on the Train (2016) on IMDb

Benim Notum: 6 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder