Daha önce Spirited Away ve Howl's Moving Castle gibi çok ses getiren animelerin yaratıcısı Japon Ghibli stüdyoları tarafından çekilen When Marnie Was There, iki küçük ve yalnız kızın arasında filizlenen dostluğu anlatıyor. Anna yetimhanede büyümüş, etrafındakilerle iletişim kurmakta zorlanan bir çocuk. Astım sorunlarından ötürü, yazın deniz kenarındaki bir köye gönderiliyor. Burada tanıştığı Marnie ile arasındaki arkadaşlık kısa sürede ilerliyor. Anna, bir yandan kendisini olduğu gibi kabul eden birisini bulmanın mutluluğunu yaşarken, bir yandan da bu gizemli arkadaşının geçmişini merak etmeye başlıyor.
Ghibli'nin daha önceki Spirited Away, Princess Mononoke gibi animelerini görsel olarak başarılı bulsam da, işlenen konular bana biraz tuhaf gelmişti. O fantastik hikayeler, uçan domuzlar, dev kurtlar, garip canavarlar filan bende bir tür yabancılaştırma efekti yaratmıştı. Marnie öyle değil Allah'tan! Bunda, filmin İngiliz yazar Joan G.Robinson’un 1967 yılında yayımlanan bir çocuk romanından uyarlanmış olmasının etkisi büyük. Anlatılan hikaye daha bir bizim buralardan ve daha bir yere basıyor. Ve bu öylesine dokunaklı bir hikaye ki, film boyunca derin bir hüzün duygusu kalbinize oturup kalıyor. Elbette Ghibli'nin o alıştığımız elle çizilmiş animasyonu yine muhteşem. Filmde kullanılan o capcanlı doğa manzaraları göz kamaştırıcı şekilde başarılı. Etraftaki her detay çok ince bir şekilde düşünülmüş. Ama buna "gerçekten ayırt etmek zor" da denemez. Bu daha çok güzel bir tabloya bakmak gibi. Çizimleri, sıcacık karakterleri ve özellikle müzikleri ile film sizi içine çekiyor ve kendinizi hiç düşünmeden Marnie'nin dünyasına bırakıyorsunuz, bir trene binip o köye gitmek istiyorsunuz. Herkese dokunacak bir yönü olan When Marnie Was There kendini izlettiren ve bittikten sonra da üzerinizdeki etkisini uzun süre hissettiren bir film. Filmin sonunda burnumuzu çeke çeke dinlediğimiz Fine on the Outside için tıklayınız.
FRAGMANGhibli'nin daha önceki Spirited Away, Princess Mononoke gibi animelerini görsel olarak başarılı bulsam da, işlenen konular bana biraz tuhaf gelmişti. O fantastik hikayeler, uçan domuzlar, dev kurtlar, garip canavarlar filan bende bir tür yabancılaştırma efekti yaratmıştı. Marnie öyle değil Allah'tan! Bunda, filmin İngiliz yazar Joan G.Robinson’un 1967 yılında yayımlanan bir çocuk romanından uyarlanmış olmasının etkisi büyük. Anlatılan hikaye daha bir bizim buralardan ve daha bir yere basıyor. Ve bu öylesine dokunaklı bir hikaye ki, film boyunca derin bir hüzün duygusu kalbinize oturup kalıyor. Elbette Ghibli'nin o alıştığımız elle çizilmiş animasyonu yine muhteşem. Filmde kullanılan o capcanlı doğa manzaraları göz kamaştırıcı şekilde başarılı. Etraftaki her detay çok ince bir şekilde düşünülmüş. Ama buna "gerçekten ayırt etmek zor" da denemez. Bu daha çok güzel bir tabloya bakmak gibi. Çizimleri, sıcacık karakterleri ve özellikle müzikleri ile film sizi içine çekiyor ve kendinizi hiç düşünmeden Marnie'nin dünyasına bırakıyorsunuz, bir trene binip o köye gitmek istiyorsunuz. Herkese dokunacak bir yönü olan When Marnie Was There kendini izlettiren ve bittikten sonra da üzerinizdeki etkisini uzun süre hissettiren bir film. Filmin sonunda burnumuzu çeke çeke dinlediğimiz Fine on the Outside için tıklayınız.
Benim Notum: 8 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder