2010 yılında Tim Burton'ın yönettiği Alice in Wonderland tüm dünyada 1 milyar doları aşan bir gişe hasılatı yapmış, hatta Harry Potter'ı filan geçerek o senenin dünyada en çok izlenen filmi olmuştu. Bu kadar iş yapan bir filmin devamının gelmesi kaçınılmazdı, hatta neden bu kadar beklediler, asıl onu sormalı. Tim Burton'ın "yok ben bu kez topa girmeyeyim" deyip sadece yapımcılıkla yetindiği Through the Looking Glass sadece ve sadece "ilkinden çok para kazandık, hadi bir daha yapalım" motivasyonu ile çekilmiş gibi görünüyor. Birbirine bağlanamayan bir sürü alt hikayesi ve taşmış oyunculukları ile gürültülü bir keşmekeş var karşımızda. İlk filmde Johnny Depp'in abartılı oyununu gören diğer oyuncular, "hmm, onda işe yaradı, belki bizde de yarar" deyip el kol hareketlerini ve mimikleri abarttıkça abartmışlar. Özellikle Helena Bonham Carter'ın canlandırdığı Kızıl Kraliçe'nin film boyunca tüm cümlelerini bağırarak söylemesi bir süre sonra sinir bozucu olmaya başlıyor. Önceki filmin en güçlü yanı olan görsel efektler de bu filmde çok yapay durmuş. 8-10 yaşlarında bir kız çocuğunuz varsa, ona ilginç gelebilir.
FRAGMAN
FRAGMAN
Benim Notum: 4,5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder