10 Kasım 2018

98. American Animals


Sıradan hayatlarına bir heyecan katmak isteyen Kentucky'li dört üniversite öğrencisi bir soygun yapmayı planlıyorlar. Ama bu alıştığımız türde bir banka, müze, vesaire soygunu değil. Üniversite kütüphanesinde bulunan, Charles Darwin dahil bazı önemli bilim adamlarının çok nadir bulunan orjinal kitaplarını çalmak ve koleksiyonculara satmak üzere bir plan yapıyorlar. Ancak hepsi de iyi aile çocukları olan bu akılları bir karış havada gençler bol bol soygun filmi izleyerek bu işi kotarabileceklerine inanıyorlar, ve elbette yüzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. 

Daha önce The Imposter adlı ilginç belgeseli ile tanıdığımız İngiliz yönetmen Bart Layton'ın çektiği film 2004 yılında gerçekten yaşanmış bir olayı anlatıyor. Genelde böyle gerçek yaşam hikayelerinde, gerçek hayattaki karakterler filmin sonunda şöyle bir görünürler. American Animals'da ise gerçek kişilerle yapılan röportajlar filmin aralarına serpiştirilmiş. Bu da filme bir yarı-belgesel havası katmış. Filmin son derece ilginç bir kurgusu da var: örneğin sahne geçişlerinde gerçek hayattaki kişi ile başlayan bir cümle, filmdeki oyuncunun repliğiyle devam edebiliyor. Bu geçişler biraz bu senenin başında izlediğimiz "I Tonya"yı da hatırlatıyor. Filmin düpedüz suç işleyen bu dört şaşkına sempati duymamızı isteyen ahlaki duruşunu biraz problemli bulsam da, Bart Layton'ın dinamik anlatımı ve "Reservoir Dogs"dan "Ocean's Eleven"a birçok filme yaptığı göndermelerle eğlenceli olmayı başaran iyi bir suç gerilimi. 

Benim Notum: 7,5 / 10



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder