İki sene önceki ilk Fantastic Beasts filminde de senaryoyu zayıf bulmuş, ama 1920'lerin New York'unu yeniden yaratan göz alıcı prodüksiyon tasarımı ve Newt Scamander'ın çantasından çıkan tuhaf hayvanların sevimliliği hatrına o sürükleyici olmayan hikayeye katlanmıştım. Bu kez hem hayvanlar daha geri planda, hem de öykü ilkinden de daha ruhsuz. Bir lüzumsuz karakter enflasyonu ve alt öykü çorbası içerisinde kim kimin kardeşiydi, kim kimin babasıydı diye meraklanmamızı bekliyor J.K.Rowling. Ama bu sıkıcı hengamede bir süre sonra kimin ne olduğu da artık pek umurumuzda olmuyor doğrusu. Sadece Rowling'in dağınık senaryosu değil, David Yates'in tembel yönetmenliği de bu filmde artık dibe vurmuş. Abartmıyorum, film boyunca 7-8 kere esnedim. Çok da meraklısı olmadığım Harry Potter filmleri bile bunun yanında başyapıt gibi kalır. Sadece başarılı görsel efektler ve Jude Law'un keşke daha fazla süre alsaydı dedirten Dumbledore performansı için 10 üzerinden 5.
Benim Notum: 5 / 10
Benim Notum: 5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder