Zaten iki küçük çocuğunun dertleriyle yeterince bunalmış olan 40'ına dayanmış orta sınıf aile annesi Marlo, yeni bir bebek daha dünyaya getirince fiziksel ve ruhsal olarak iflas etme noktasına geliyor. Önce itiraz etse de, kardeşinin ısrarıyla bir bebek bakıcısını işe almaya razı oluyor. Genç, güzel ve coşkulu dadı Tully çerçeveye girdikten sonra, Marlo'nun hayatı gözle görülür şekilde değişiyor. Bu değişimler önce olumlu yönde giderken, sonraları işler biraz raydan çıkmaya başlıyor. Charlize Theron tıpkı yıllar önce Oscar aldığı Monster filminde yaptığı gibi, bu rol için de kendini özellikle çirkinleştirmiş ve tam 20 kilo almış. Senaryo yazarı Diablo Cody ve yönetmen Jason Reitman'ı Juno ve Young Adult filmlerinden sonra yeniden bir araya getiren film, temelde postnatal depresyon (doğum sonrası depresyonu) denilen bir rahatsızlığı odak noktasına alıyor. Genç dadı Tully ile tükenmiş anne Marlo arasındaki ilişkiler önceleri ilgi çekici bir mecrada seyrediyor. Ama sonra bu ikilinin diyalogları ve eylemleri tuhaflaşmaya başlıyor ve hatta sonlara doğru "olur mu canım öyle şey" noktasına kadar geliyor. Gerçi en sondaki ifşaat ile taşlar yerine oturuyor ve bu garipliklerin nedeni anlaşılıyor (spoiler vermeyeyim), ama o noktaya gelene kadar hikayenin inandırıcılığı oldukça zedelendiği için yeniden filme bağlanmak biraz çaba istiyor.
Benim Notum: 7 / 10
Benim Notum: 7 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder