Yüz elli filmlik yolculuğumuzu, hem de senenin son gününde, böylesine sinema sanatını kutlayan, sinema tutkusunu böylesine yansıtan bir filmle nihayetlendirmek ne büyük mutluluk!.. Filmi izledikten hemen sonra izlenimini iki kelimelik kısa mesajında mükemmel özetleyen çok sevgili bir arkadaşımın söylediği gibi, La La Land "rüya gibi" bir film. Daha hemen açılışta ağzımızı bir karış açık bırakan, ayağımla ritm tutarak izlediğim Grease benzeri kalabalık bir müzikal bölümle başlayan film, ilerleyen dakikalarda da eski moda müzikallere, Fred Astaire'lere, West Side Story'lere, James Dean'lere ve Hollywood'un altın çağına yazılmış bir aşk mektubu şeklinde devam ediyor. La La Land pamuk gibi, şeker gibi, pamuk şeker gibi bir film! İçimizin karardığı, umutlarımızın köreldiği günlerde güçlü bir panzehir aynı zamanda böyle ışıltılı işler.
Geçen sene Whiplash ile benim "yılın en iyileri" listeme giren genç yönetmen Damien Chazelle yine odak noktasına müziği alan bir film çekmiş. Sebastian (Ryan Gosling) çok sevdiği caz müziğinin ihtişamlı döneminin geride kaldığını kabul etmeyen ve özgürce caz yapabileceği kendi yerini açmak isteyen idealist bir piyanist. Mia (Emma Stone) ise çocukluğundan beri oyuncu olmak isteyen ama bir türlü başarıya ulaşamayan, Starbucks türevi bir cafe'de çalışırken sürekli oyuncu seçmelerine katılan bir garson. Bu ikilinin yolları çeşitli tesadüfler sonucu birkaç kez kesişiyor ve sonuçta kaçınılmaz olarak ilişki başlıyor. Ama sonrasında ne yazık ki idealler ve hayatın gerçekleri her zaman bir arada yürümüyor. Tıpkı Whiplash'de olduğu gibi, Chazelle'in filmi aynı zamanda bir hayalin peşinde koşanlara, bir işi tutkuyla yapanlara bir övgü manzumesi. Ryan Gosling ve Emma Stone’un kusursuz uyumuyla etkisini daha da artıran La La Land, özenle çalışılmış müzikleri, şahane koreografileri ve yönetmen Damien Chazelle'in samimi, dinamik, enerji dolu üslubu ile seyircisini büyülüyor ve tıpkı Sebastian ile Mia gibi bizi de yıldızların üzerine çıkartıyor. Kesin 2016'nın en iyileri listemde çok yukarılarda olacak; ama tam olarak nerede olacağına karar vermek için birkaç gün istişareye yatmam lazım. Ne final ama!..
Açılıştaki "Another Day of Sun" için şuraya, filmin tüm müziklerini Spotify'da dinlemek için ise şuraya tıklayınız.
Benim Notum: 9 / 10
Amatörden yorumlar tarzında ben de maydanoz olayım. Oyunculuk, yönetmen, ışık vs sen yorumluyorsun. Ben de film seyretmeyi seven bir amatör olarak düşüncelerimi yazayım.
YanıtlaSilFilmin girişindeki uzun şarkı haricinde her anını ilgiyle izledim. Ryanın her filmini severim. Rolü o kadar doğal oynuyor ki sanki ben de oynardım diyesin geliyor. Film hem romantik, hem komik, hem müzikleriyle değişik bir atmosfer yaratmış. Bir bakmışsın bitmiş. Yarın tekrar gideceğim. Başka seyretmeye değer film olduğunu düşünmüyorum.