18 Aralık 2016

133. Elle

Doksanlı yıllarda Hollywood'da çektiği Robocop, Total Recall ve Basic Instinct gibi filmleriyle şöhretinin zirvesine çıkan, Showgirls felaketinden sonra da bir daha o topraklara uğrayamayan Hollandalı yönetmen Paul Verhoeven, tamamen Fransız bir ekiple Fransızca çekilen ve yukarıda saydığım filmlerden çok farklı (belki provokatör yanıyla Basic Instinct'e biraz benzeyen) bir Avrupa filmi ile karşımızda. Paris'te başarılı bir iş kadını olarak çalışmaktayken bir gün evinde tecavüze uğrayan ve sonrasında kendisine saldıran adamın peşine düşen Michele Leblanc'ın hikayesini anlatan filmde başrolü üstlenen ve 130 dakikalık yapımın neredeyse her saniyesinde görünen Isabelle Hupert buradaki performansıyla Altın Küre'ye aday gösterildi, çok büyük olasılıkla Oscar'a da aday olacak. Huppert'in başarıyla canlandırdığı Michele karakteri yaşadığı travmatik olaya normal bir insanın vereceği tepkileri vermiyor. Öykü ilerledikçe, Michele’in çalışanları, hayatındaki erkekler, oğlu, yakın arkadaşları ve annesiyle ilişkilerine şahit oluyoruz. 30 yıl önce küçük bir kızken başına gelenleri öğrenince, pek de normal olmayan kişiliğini şekillendiren ipuçlarını yakalıyoruz. Paul Verhoeven’in Betty Blue'nun da yazarı olan Fransız Philippe Djian’ın romanından sinemaya uyarladığı Elle, gerilim, cinsellik ve şiddeti alternatif bir aile dramıyla birleştiriyor. Her izleyiciye tavsiye edilemeyecek, yer yer seyretmesi zor, verdiği mesaj olarak da tehlikeli sularda gezindiğini düşündüğüm, ancak Isabelle Hupert'in performansı için izlenebilecek bir psikolojik gerilim.

FRAGMAN

Elle (2016) on IMDb

Benim Notum: 6 / 10




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder