16 Aralık 2016

132. Rogue One


1977 tarihli ilk Star Wars filminin açılışında perdede kayan yazılar aynen şöyle der (merak eden şuradan izleyebilir): "İç savaş zamanı. Gizli bir üsten havalanan isyancı uzay gemileri, kötü Galaksi İmparatorluğu'na karşı ilk zaferlerini kazanırlar. Bu çatışma sırasında isyancı ajanlar imparatorluğun en büyük silahı olan Ölüm Yıldızı'nın gizli planlarını çalmayı başarırlar ve Prenses Leia'ya ulaştırırlar". Star Wars efsanesi bu bilgi notu ile başlar ama o isyancı ajanların Ölüm Yıldızı planlarını nasıl çaldığını hiç bilmeyiz. İşte Rogue One bize bu daha önce anlatılmamış operasyonu anlatıyor.

Star Wars evrenine geri dönmek ne olursa olsun güzel. Daha önce Monsters ve Godzilla'yı çeken Gareth Edwards'ın yönettiği Rogue One, tanıdığımız temalara selam vermeyi ihmal etmeyen iyi çekilmiş, heyecanlı bir bilim-kurgu aksiyonu. Ama eksikleri yok mu, var. En başta gelen kusuru  ise karakterlerinin iyi tanımlanamamış olması. Geçen sene tam da bu zamanlarda gösterime giren Star Wars: The Force Awakens ile karşılaştırarak gidersek; o filmde de seriye yeni katılan isimler vardı, ama oradaki karakterler, Kylo Ren, Rey, Finn, Poe Dameron ve hatta robot BB-8, hepsi çok ilginç ve sevdiğimiz karakterlerdi. Rogue One'da ise bence müthiş bir casting felaketi var. Öncelikle başrol Gyn Erso'yu canlandıran Felicity Jones, sanki İngiltere'de BBC akşam haberleri sunucusuymuş gibi. Nerede geçen seneki Rey'in sempatik hınzırlığı, nerede soğuk nevale Gyn Erso'nun Oxford'dan yeni geldim havaları. Diego Luna'nın canlandırdığı Cassian Andor da gayet silik bir tip, kimdir nedir iyi midir kötü müdür anlayamadan film bitiyor. Yeni karakterlerden sadece muhteşem Donnie Yen'in (Ip Man) canlandırdığı kör savaşçı Chirrut göründüğü her sahnede perdeyi dolduruyor ve keşke daha fazla süre alsa dedirtiyor.

İlginç olmayan karakterleri tanıştırmakla geçen ilk yarı biraz sıksa da, neyse ki film son bir saatinde toparlıyor. Özellikle sahildeki savaş sahnelerindeki görsel efekt kullanımı inanılmaz; gerçek insanlarla bilgisayarda yaratılmış görüntüler son derece başarılı ve inandırıcı bir şekilde bir araya getiriliyor. Rogue One'ın son sahnesi ise (spoiler vermeyeyim) belki de önceki bütün kusurlarını affettiriyor ve sinemayı bulutların üzerinde terketmemizi sağlıyor. Seviyoruz Star Wars dünyasını!.. 


Rogue One: A Star Wars Story (2016) on IMDb


Benim Notum: 7,5 / 10



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder