Hafızasını bir türlü toparlayamayan ajanımız Jason Bourne dördüncü kez bizlerle (arada Jeremy Renner'ın oynadığı The Bourne Legacy'yi de sayarsak beşinci Bourne filmi). Matt Damon'ın yaklaşık on yıl sonra yeniden yönetmen Paul Greengrass ile bir Bourne filminde buluşması heyecan verici bir haberdi elbette. Ama ortaya çıkan sonuç maalesef bir hayal kırıklığı. Bu son Bourne macerası vasatın üzerinde bir aksiyon sunsa da ilk üç Bourne filminin (Identity, Supremacy, Ultimatum) seviyesine ulaşamıyor. Aslında Atina sokaklarındaki nefes kesen motosikletli kovalamaca sahnesiyle hayli ümit verici bir şekilde açılıyor film. Bu bölümde, diğer Bourne filmlerinden alıştığımız üzere bir intikam hikayesinin tohumları da atılıyor. Ama sonra sosyal medya ile ilgili anlamsız ve gereksiz bir entrika senaryoya dahil ediliyor. Sanki bir yerlerde muhtemelen elli yaş üzeri üç yazar kafa kafaya vermişler ve "sosyal medya şu sıralar pek moda, onunla ilgili bir şeyler koyalım filmimize" demişler. Oysa ki, filmin akışı sadece Jason Bourne'un intikamına odaklansa sanki daha iyi bir film izleyeceğiz gibi. İlk üç Bourne filminin ortak özelliği iyi aksiyon sahnelerinin yanısıra, etkileyici, zıpkın gibi, kütür kütür bir konuya da sahip olmalarıydı. Burada ise orasına burasına kötü diyaloglar serpiştirilmiş tembel bir senaryo var karşımızda. İyi aksiyon sahneleri ve Matt Damon/Tommy Lee Jones ikilisinin hatrına izlenebilir.
FRAGMAN
FRAGMAN
Benim Notum: 6 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder