7 Aralık 2011

113. Green Lantern

Maşallah bu sene süper kahramanlardan yana sıkıntı çekmedik. Perdelere arka arkaya uçarak gelen bu çizgi-roman uyarlamaları arasında, Captain America, X-Men gibi iyi işler, Thor gibi eğlenceliler olduğu gibi bu Green Lantern gibi izlerken esnetenler de vardı. Sanırım yeşil konseptinde bir uğursuzluk var, sene başında izlediğim Green Hornet de felaket bir şeydi. Green Lantern, Hornet kadar antipatik değil hiç olmazsa. Ryan Reynolds pek ciddiye almadığı bu rolde, kendini seyirciye sevdirebilmek için epey çabalıyor, ama eldeki malzeme pek zayıf ne yazık ki. Konu klasik: evrende iyilerle kötülerin savaşında iyilerin elinde bir tane yeşil "kandil" var. Dünyaya düşen bu kandil bizim Top Gun pilotu Hal Jordan'ı (Ryan Reynolds) seçiyor. Süper güç de şöyle hasıl oluyor: bir yeşil yüzük ile birlikte çalışan bu fener, yüzüğü takanın hayal ettiği şeyleri gerçeğe dönüştürebiliyor. Örneğin evde tirbuşon mu lazım oldu (hani hep olur ya...), fenere bakıp hayal ediyorsunuz, hop tirbuşon geliyor. Şimdi kahramanımızın elinde böyle muazzam bir güç var, filmin kötü ruhu toz bulutu şeklindeki Parallax'la savaşırken neler hayal ediyor? Mancınık, roket, vs.. gibi yaratıcılıktan yoksun şeyler. Şöyle Konya Ovası boyutunda bir toz torbası hayal et, bu Parallax'ı da içine koy, gönder uzaya bitsin gitsin... Sadece çizgi romanın iflah olmaz fan'larına...(4) DVD'Sİ ÇIKTI       

1 yorum:

  1. Önce şunu yazmıştım:
    http://benyazarsamolur.blogspot.com/2011/09/green-lantern.html

    Sonra da şunu görüp gülüp eğlenmiştim:
    http://benyazarsamolur.blogspot.com/2011/09/green-lantern-filmin-ozeti.html

    Fena halde başarısız bir film, sonuna kadar katılıyorum!

    YanıtlaSil