"Ides of March" deyimi tarihte Jül Sezar'ın senatoda ihanete uğrayıp 23 bıçak darbesiyle öldürüldüğü günü anlatan bir ifade; meşhur "sen de mi Brütüs" repliğinin kullanıldığı gün yani... Biraz daha etimolojiye girersek, "ides" latince "idus"tan geliyor ve "ayın ortası" anlamında. Dolayısıyla "ides of March" kısaca 15 Mart tarihini işaret ediyor. Filmimizde de, Amerika'da başkanlık yarışında çok önemli bir durak olan Ohio ön seçimleri işte bu 15 Mart tarihinde gerçekleşiyor. Demokrat aday Mike Morris'e (George Clooney) medya danışmanlığı yapan Stephen (Ryan Gosling) politikaya bulaşanların bir süre sonra nasıl kendi ideallerine ters düşebildiğini yaşayarak öğreniyor. Filmin aynı zamanda yönetmenliğini de üstlenen George Clooney -kendisi de iyi bir oyuncu olduğu için olsa gerek- tam bir "oyuncu filmi" çekmiş ve Phillip Seymour Hoffmann, Paul Giamatti, Marisa Tomei gibi yetenekli veteranlardan en iyi performansları almayı başarmış. Filmdeki karakterlerden hiçbirinin tam iyi ya da %100 kötü olmamasını beğendim. Örneğin başta "prensiplerimden asla vazgeçmem" diyen ve gerçekten de iyi bir adam, ideal bir eş olduğunu düşündüğümüz başkan adayının çok da sütten çıkmış ak kaşık olmadığını sonradan öğreniyoruz. Filmin başrolündeki danışman da yeri geldiğinde ve başı sıkıştığında bir çırpıda kendi değerlerine ihanet edebiliyor. Politikaya bulaştın mı artık temiz yoktur, sadece daha az kirliler vardır diye özetlenebilecek mesaj ilgi çekici bir entrikayla birlikte veriliyor. İyi bir politik gerilim örneği. (7,5) SİNEMADA İZLENDİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder