Okuduğum bazı kritiklerde "filmde o kadar çok rastlantı var ki, eski Yeşilçam filmlerine taş çıkartır" deniyordu. Katılmıyorum; bu senaryo yazarı ve yönetmenin bilinçli bir tercihi bence. Film boyunca zaten birçok sahnede eski Türk filmleri bir şekilde orada burada görünüyor, bir anlamda çocukluğumuzun Ediz Hun'lu Türkan Şoray'lı filmlerine bir saygı duruşu bu... Ayrıca adı "Aşk Tesadüfleri Sever" olan bir filmi "çok tesadüf var ya" diye eleştirenlere ne demeli bilmem. Gişe anlamında "Aşk Tesadüfleri Sever" bence bu senenin "Babam ve Oğlum"u olacak, yani mütevazı beklentilerle gösterime giren bir film, kulaktan kulağa tavsiyelerle ("ay bir ağladık, bir ağladık") giderek büyüyecek ve bu senenin en çok seyirciye ulaşan filmlerinden biri olacak (aha bak buraya yazıyorum, tarih 14 Şubat 2011). Geçmişi ve bugünü paralel anlatan başarılı kurgusu, farklı dönemler için farklı renk paletleri kullanan akılcı görüntü yönetimi ve çok hoş nostaljik lezzetler barındıran (özellikle Ankaralılar için) senaryosu ile eli yüzü düzgün bir yapım var karşımızda. Ayrıca, seyirciyi sinema salonları ile buluşturacak ve belli bir duygu paylaşımı yaşatacak bu tür çabalara bence her zaman ihtiyaç var. Biz tam üç nesil bir arada izledik (anneanne, baba, oğul) ve hepimiz de beğendik. (7,5) SİNEMADA İZLENDİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder