21 Gram ve Babil ile dünya çapında üne kavuşan Meksikalı yönetmen Inarritu ana dili İspanyolca'ya geri dönüyor. Günümüz Barcelona'sının pek bilmediğimiz sevimsiz bir yüzünü anlatan bu oldukça iç burkucu hikayede, Javier Bardem çocuklarına iyi bir gelecek sağlayayım derken binbir türlü yolsuzluğa bulaşmış, üstüne bir de kansere yakalanmış bir babayı canlandırıyor. Bardem'in oyunculuğuna ve filmin sanki sefalete dokunmamızı sağlayan sinematografisine diyecek yok. Ancak benim bu filmle ve genelde yönetmen ile ilgili şöyle bir meselem var: Inarritu sanki sürekli aynı filmi çekip çekip önümüze koyuyor. Hep birkaç ailenin paralel hikayesi, hep depresif bir atmosfer, "işin içine mutlaka çocukları da katalım da yürekler daha bir dağlansın" çabası ve Gustavo Santaolalla'nın o kesik kesik gitar tınıları içeren hep aynı müziği. İlk kez bir Inarritu filmi seyredenler çarpılacaklardır, ama 21 Gram ve Babil'i seyretmiş benim gibiler için bir "biz bu filmi görmüştük" etkisi olduğu kesin. (7) SİNEMADA İZLENDİ
deneme
YanıtlaSil