24 Mayıs 2018

46. Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok

Onur Ünlü'yü ilk olarak 2007 yılında Haluk Bilginer'in başrolünde oynadığı "Polis" ile keşfetmiş, sonrasında 2014 yapımı "İtirazım Var" ile göklere çıkarmıştım. O yılın sonunda ilk 10 listeme de aldığım İtirazım Var'ın hala son yıllardaki en iyi Türk filmlerinden biri olduğunu düşünürüm. Onur Ünlü'yü "takip edilecek yönetmenler" listeme yerleştirip, "bakalım önümüzdeki yıllarda neler yapacak" diye heyecanla beklerken, o son zamanlarda nedense arka arkaya tuhaf işler yapmaya başladı (artık kafasına saksı mı düştü ne olduysa..). Tıpkı kısa zaman önce gösterime giren "Gerçek Kesit: Manyak" gibi, "Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok" da son derece deneysel, had safhada biçimci ve seyirciye sırtını dönen bir film. İki ay içinde görme yeteneğini kaybedeceğini öğrenen bir polis memurunun, bir cinayet soruşturması sırasında aynı zamanda şüphelilerden biri olan kör bir kadına aşık olmasını ve giderek kafayı sıyırmasını anlatan film sanki "beni sevmeyin" diye özel bir çaba harcıyor. Elinin altında aslında ilginç bir senaryo ve başta Demet Evgar olmak üzere çok yetenekli oyuncular olmasına rağmen, Onur Ünlü o çarpık kadrajlarıyla, ters ışıklandırmalarıyla, boğuk atmosferiyle, gerçeküstü sahneleriyle "tarz yapacağım" diye kasıyor da kasıyor. Sanki "beni oyuncaklarımla yalnız bırakın, ben sizinle oynamayacağım" diyor. Biçimcilik bu kadar ön plana çıkınca, elimizdeki son ürün de bir öğrenci filmini andırmaya başlıyor. Nihayetinde alelacele çekilmiş gibi duran, özensiz ve zaman zaman da oldukça itici bir yapım Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok. Sanırım Ünlü'yü bir süre yedek sandalyesine alıp dinlendirmemiz gerekecek.

Benim Notum: 4,5 / 10     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder