16 Mayıs 2018

43. Insidious: The Last Key

2010 yılı yapımı ilk Insidious, Malezya asıllı Avustralyalı yönetmen James Wan'ın hayaletli ev filmlerine getirdiği yeni soluğu müjdeleyen iyi bir korku filmiydi. Wan daha sonra bu alandaki maharetini The Conjuring (Korku Seansı) filmleri ile daha da yukarıya taşıdı. Insidious'un başarısından sonra kaçınılmaz olarak serinin ikinci ve üçüncü filmleri de geldi; ancak her adımda grafik aşağı doğru gidiyordu. Bu dördüncü halka, hemen söyleyeyim, serinin en kötüsü değil. Ama ilk filmin yanına yaklaşamadığı da bir gerçek. Sanırım eksik olan şey James Wan faktörü. Işığı, gölgeleri ve ses efektlerini çok iyi kullanan Wan tedirgin edici bir atmosfer yaratmada çok başarılıydı. İlk Insidious'ta, çerçevenin bir köşesinde ya da koridorun sonunda belli belirsiz hareket eden gölgeler bizi gerim gerim geriyordu. Evde tek başıma izlerken koltuğumda küçüldüğümü anımsıyorum. Bu film ise daha çok İngilizce'de "jump scare" diye tabir edilen "böö!" anlarına bel bağlamış gibi. Yine de, filmin aile içi meseleleri ön plana taşıyan konusunu ve "gerçek dünyadaki şeytanlar, öteki dünyadakilerden daha kötü olabilir" şeklinde özetlenebilecek temasını beğendim. Bir de, tam 43 yıldır filmlerde oynayan Hollywood'un emektar aktrislerinden Lin Shaye'in 74 yaşında hem de artık franchise'a dönüşmüş bir korku filminde başrol oynaması ve filmi baştan sona taşıması da takdire şayan bir durum.

Benim Notum: 6 / 10

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder