13 Temmuz 2024

A Quiet Place: Day One

 



2018 yapımı ilk A Quiet Place filmi herkesi çok şaşırtmıştı. Komedi dizisi oyunculuğundan gelip yönetmenliğe soyunan John Krasinski bu ilk büyük bütçeli filminde basit bir konseptten yola çıkıp sıkı bir gerilim yaratmayı başarmıştı. Post apokaliptik bir gelecekte, sese aşırı duyarlı bir takım yaratıklara karşı hayatta kalma mücadelesi veren bir ailenin hikayesinin anlatıldığı filmde sessizlik filmin ana oyuncularından biri haline dönüşüyor, sinema salonlarında seyirciler mısırlarını hışırdatamadan perdeye kitlenip kalıyorlardı. İkinci film covid sonrası sinemalara dönmeye başladığımız günlerde, 2021 yaz aylarında gösterime girdi. John Krasinski aynı başarıyı ikinci filmde de sürdürdü, hatta gerilim unsurunu bir tık daha arttırdı.

O ikinci filmin en başında olayların başlangıcını gösteren kısa ama çok etkileyici bir "Day 1" bölümü vardı. Uzaylı istilasının ilk gününü anlatan o bölüm ailenin yaşadığı küçük kasabada geçiyordu. Bu üçüncü filmde işte yine o ilk günü izliyoruz, ama bu kez çok daha büyük bir lokasyona, New York şehrine gidiyoruz. O gün tanıştığı Eric adlı bir adamla birlikte Manhattan adasında mahsur kalan Samira'nın hayatta kalma mücadelesine tanıklık ediyoruz.

Olaylar devasa New York'a taşınınca ve seride de üçüncü film olunca bunun bol patlamalı, bol aksiyonlu, yüzlerce figüranın oradan oraya savrulduğu epik sahnelerle dolu bir kıyamet hikayesi olmasını bekleyebilirsiniz. Ancak Day One oldukça küçük ölçekli bir film. Evet, arka planda kısa kısa da olsa yıkılan köprü görüntüleri ya da gökdelenlere tırmanan yaratık manzaraları var. Ama Day One daha çok merkezindeki iki karakterin yaşadıklarına odaklanan oldukça duygu yoğunluklu bir film. İlk iki filmi yöneten John Krasinski bu kez yönetmen koltuğunu Michael Sarnoski'ye devretmiş, kendisi sadece senaryoya katkıda bulunmuş. 2021 yılında benim çok sevdiğim Nicolas Cage'li Pig filmini çeken Michael Sarnoski, Pig'de çokça hissettiğimiz o bağımsız film havasını buraya da taşımış.

İlk iki filmdeki "aman bastığımız yere dikkat edelim, çıt çıkarmayalım" şeklinde özetlenebilecek pazarlama malzemesi bu üçüncü filmde artık etkisini biraz yitirmişe benziyor. Ön plandaki iki karakterin hikayeleri de ilk iki filmdeki aile kadar ilginç değil. Day One, biraz gazı kaçmış kola gibi hissettirse de özellikle başroldeki Lupito Nyongo'nun başarılı performansı ve yönetmen Michael Sarnoski'nin etkileyici görüntüleri ile sınıfı geçen bir film.


Benim Notum: 7 / 10     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder