Üç sene önceki ilk Creed filmini çok sevmiş, hatta o yılki ilk 10 listeme almıştım. Filmin yönetmeni Ryan Coogler da Creed'deki başarısı sayesinde Hollywood'un en aranan isimlerinden biri haline geldi ve Black Panther'ı yönetme işini kaptı. İkinci bir Creed çekileceği haberini aslına bakarsanız biraz endişe ile karşıladım. Aynı koyundan ikinci bir post daha çıkarabilir miyiz telaşıyla yapılmış, içi boş, ucuz bir boks aksiyonu olacak diye korktum. Çok şükür ki öyle olmamış. Creed II, ilk filmin yüksek seviyesine tam olarak ulaşamasa da onun yakınlarında seyrediyor, olabilecek en iyi devam filmi olmayı başarıyor.
Yaşı müsait olanlar 1985 yapımı Rocky IV filmini ve dev Rus boksör Ivan Drago'yu hatırlayacaklardır. İşte o filmde önce Apollo Creed'i (yani bu filmdeki Adonis'in babasını) boks ringinde öldüren, sonra da Rocky'den dayak yiyen Drago, 33 yıl sonra oğluyla birlikte çıkıp geliyor ve organizatörlerin de gazıyla oğlu Viktor ile dövüşmesi için Creed'e meydan okuyor. İlk uzun metraj filmini çeken genç siyahi yönetmen Steven Caple Jr. işin kolayına kaçıp sadece bir intikam hikayesine ve boks karşılaşmalarına odaklanmamış. Tıpkı ilk filmde Ryan Coogler'ın yaptığı gibi karakterlerine duygusal bir derinlik kazandırmayı başarmış. Öyle ki Ivan Drago (Dolph Lundgren) bile Rocky IV filmindeki kartondan kötü adam profilinden sıyrılıp, motivasyonunu anlayabildiğimiz, empati kurabildiğimiz gerçek bir kişiliğe kavuşmuş. İlk filmin duygusal yükünü yaşlı Rocky haliyle Sylvester Stallone çekerken, bu filmde Michael B. Jordan'ın canlandırdığı Adonis karakteri daha ön plana çıkıyor; eşi Bianca ve yeni doğan bebeği ile birlikte dokunaklı sahnelere imza atıyor. Creed 2, iyi kurulmuş hikayesi ile ilkinin gölgesinde kalmayan başarılı bir boks filmi.
Benim Notum: 7,5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder