2002-2007 yılları arasında üç Spider-Man filmi çeken Sam Raimi, Sony Pictures film şirketine en bereketli franchise'larını hediye etmişti. Ayrıntısı açıklanmayan "fikir ayrılıkları" nedeniyle dördüncü film için Sam Raimi ile anlaşma sağlanamayınca, Sony Pictures yeni bir yönetmen (Marc Webb) ve yeni bir başrol oyuncusu (Andrew Garfield) ile anlaştı. Herkes serinin dördüncü halkasını beklerken, şirket -nedense- SpiderMan hikayesini en baştan yeniden anlatmayı tercih etti. Böylece ilk filmden sadece 10 yıl sonra, zaten aşina olduğumuz bir öyküyü yeniden izliyoruz. Böyle bir "reboot" kararını duyunca insan ister istemez gerek hikayede gerek anlatılış şeklinde devrim niteliğinde yenilikler bekliyor. Mesela bunun bir örneğini Christopher Nolan Batman için yapmıştı. Ama The Amazing Spider-Man çok da farklı bir deneyim sunmuyor açıkçası. Örneğin ta sekiz yıl önce çekilen Spider-Man 2'nin (ki serinin tartışmasız zirvesidir) aksiyon sahneleri bundan çok daha nefes kesiciydi. The Dark Knight ve son olarak bu seneki The Avengers gibi üstün yapımlar süper kahraman filmlerindeki çıtayı öylesine yükselttiler ki, artık bizi şaşırtmak zor. Yine de haksızlık etmeyelim, "amazing" olmasa da yeterince iyi bir yaz eğlenceliği bu film. Andrew Garfield'ın daha başarılı ve inandırıcı bir Peter Parker portresi sunduğunu da filmin olumlu puanlarından biri olarak ekleyelim. (7)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder