Millenium üçlemesinin ilk iki halkasının en büyük kozu Lisbeth Salander karakteri ve tabii onu perdede müthiş bir enerji ile canlandıran İsveçli oyuncu Noomi Rapace idi. Bu son bölümde ise Lisbeth'in hikayedeki rolü oldukça az; zaten filmin ilk yarısını hastanede, diğer yarısını ise mahkeme salonunda geçiriyor. Ortada Lisbeth olmayınca da geriye gerilim dozu oldukça düşük bir "derin devlet" hikayesi kalıyor. İlk iki filmi izlememiş olanlar pek bir şey anlamayacak ve oldukça sıkılacaklardır. Konuya aşina olanlar ise zaten ister istemez bu son bölümü de izleyecek ve Lisbeth'le vedalaşacaklar. (7)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder