Tüm dünyada 500 milyon üyesi olan sosyal paylaşım sitesi Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg ve arkadaşlarının hikayesi. Görünürdeki bu çatının altında film aslında temelde insan ilişkilerini anlatıyor. İnsanlarla ilişki kurmakta zorlanan çok zeki ama bir o kadar da kibirli bir bilgisayar dahisinin, sırf çevresinden itibar görebilmek ve sevdiği kızı "tavlamak" için sonunda 20 milyar dolarlık piyasa değerine ulaşacak bir proje yaratması başlı başına ilginç. Seven, Fight Club gibi şimdiden klasik mertebesine ulaşmış filmlerin saygın yönetmeni David Fincher bizi bu kez günümüz Harvard üniversitesinin koridorlarına, yurtlarına götürüyor. The Social Network'ün tek kusuru anlattığı ana karakter gibi bir film olması: IQ seviyesi yüksek ama biraz fazla çenesi düşük ve içine girebilmek için izleyicisinden ekstra çaba talep eden bir film bu. Öyle ki, altyazı okumaktan başınız dönebilir. Belki de bu yüzden Türkiye sinemalarında fazla seyirci toplayamadı ve ancak 3 hafta gösterimde kalabildi. Ama sonuçta, usta bir yönetmenin ve son derece başarılı genç oyuncuların elinden çıkma, yaşadığımız çağa insani bir açıdan bakmamızı sağlayan, izlenmeye değer bir yapıt. (8)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder