Bundan dokuz yıl önce Robert Eggers'in ilk filmi The Witch'i bu sitede yorumlarken şöyle demişim (blog tutmanın faydaları): "Robert Eggers'ın ismini ileride çok duyacağımız kesin". Gerçekten de öyle oldu, Eggers önce The Lighthouse sonra da The Northman ile özellikle korku türünde kendine sağlam bir hayran kitlesi yaratmayı başardı. Yönetmen daha önceki üç filminde biriktirdiği bütün tasarım ve estetik becerilerini Nosferatu'da kullanıma sokmayı başarmış. Eggers'ın diğer yapımlarını izleyenler ne bekleyecekleri konusunda bir fikre sahip olacaktır. Nosferatu geleneksel anlamda korkutucu olmaktan ziyade daha çok rahatsız edici ve tedirgin edici bir film. Perdeye yansıyan görüntülerden yönetmenin hikayeye yaklaşımına kadar neredeyse her bakımdan karanlık bir yapım. Filmin 132 dakikalık süresi boyunca neşeli hiçbir an yok. Eggers bu klasik korku hikayesini perdeye aktarırken, son yıllarda moda olduğu üzere vampirleri romantikleştirmeye çalışmıyor. Nosferatu'daki Kont Orlock (ya da orjinal ismiyle Kont Dracula) kanla beslenen ve kötülükten başka bir şey düşünmeyen tam anlamıyla şeytani bir yaratık.
Nosferatu yaratılan görsel atmosfer bakımından birinci sınıf bir yapım. Öte yandan hikaye ve karakterler bakımından aynı yüksek seviyenin yakalandığını söylemek pek mümkün değil. Yine de Robert Eggers, çarpıcı görüntüleri ve bitmeyen tekinsizlik hissiyle silinmesi zor bir etki bırakmayı başarıyor.
Nosferatu'yu Türkiye'de şu anda sinemalarda izleyebilirsiniz.
Benim Notum: 7,5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder