31 Mayıs 2022

Top Gun: Maverick

 



Top Gun Maverick yedinci sanatta nadir rastlanan bir durumu gerçekleştiriyor ve orijinalinden daha iyi bir devam filmi olmayı başarıyor. Joseph Kosinski'nin filmi 36 yıl önceki ilk Top Gun'ı izlemiş olan biz 50 yaş üstü kuşağa bol bol nostaljik duygular yaşatırken, şimdiki gençlerin anne-babaları çocukken vizyona girmiş bir filmi umursamayabileceklerini de akılda tutuyor. 

Her ne kadar popüler kültürde bir kilometre taşı haline gelmiş olsa da, ilk Top Gun'daki hava savaşı sahneleri yeterince iyi çekilmemişti. Yönetmen Kosinski bu eksiği gidermiş. Maverick'teki hava manevraları gerçekten heyecan verici hatta zaman zaman nefes kesici. Kokpit içi kameralar seyirciye gerçek bir "oradaydım" hissi veriyor, bilgisayar efektlerinin mümkün olduğunca az kullanılması kararı da yapaylığı önlüyor, çekimlerdeki sahicilik duygusunu arttırıyor. 

Havadaki it dalaşı sahneleri göz kamaştırıcı olsa da, bu filmde Top Gun hayranlarını duygusal açıdan en çok etkileyecek bölüm hiç şüphesiz Maverick ile Ice Man arasındaki o basit yüz yüze görüşme sahnesi olacak. Aktör Val Kilmer'ın gırtlak kanseriyle gerçek hayattaki mücadelesini Amiral Kazansky'nin hikayesinin üzerine bindiren senaryo ile film bu beş dakikalık bölümde yüreğimize bam telinden dokunmayı başarıyor. Val Kilmer da başarılı kariyerine sağlık sorunları nedeniyle zorunlu olarak veda ederken herhalde bundan daha güzel bir jübile hediyesi düşünemezdi.  

Sonuç olarak Top Gun Maverick bizi 90'ların The Rock, Con Air, Armageddon tarzı eski usül aksiyon filmlerine geri döndüren bir eğlencelik. Evet belki bütün sürprizleri tahmin edilebilir, belki fazlaca klişelere bulanmış ve belki biraz testosteron yüklü  ama itiraf edeyim ki yine de izlemesi keyifli bir macera. Hele ki bir sinemanın büyük perdesinde...

Benim Notum: 7,5 / 10

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder