Pandemiden etkilenen ilk büyük stüdyo filmlerinden biri No Time To Die idi. Normalde 2020 ilkbaharında gösterime girmesi gereken bu 25. Bond filminin vizyon tarihi tam dört kez ertelendi. Daniel Craig'i son kez 007 rolünde izleyeceğimiz bu Bond macerası nihayet sinemalarımızda, hem de ABD'den bir hafta önce. 1977'deki The Spy Who Loved Me'den bu yana çıkan tüm Bond filmlerini sinemada izlemiş bir sinemasever olarak tedbirimizi alıp, maskemizi takıp, IMAX salonunda yerimizi aldık elbette. Dev perdede film izlemeyi de özlemişiz vesselam.
No Time To Die, Daniel Craig dönemine şık bir veda olmuş. True Detective dizisinden hatırladığımız yönetmen Cary Joji Fukunaga, bir Casino Royale seviyesine çıkamasa da, Bond hayranlarını tatmin edecek bir eğlencelik yaratmayı başarmış. Filmin hemen başında o güzel İtalyan kasabasında geçen nefes kesici açılıştan itibaren havaya giriyoruz. Aksiyon sahneleri ve özellikle de araba takip bölümleri çok başarılı. Bir de o kadar çok nostaljik öğe var ki (Bond müziği, Aston Martin, teknolojik oyuncaklar, egzotik mekanlar, smokin, Martini, vs..) bu rüzgara kapılıp gitmemek imkansız. Filmin sonunda ise oldukça duygusal bir finalin sizi beklediğini söyleyebilirim. En sevdiğim Daniel Craig'li Bond filmi hala Casino Royale olsa da, No Time To Die da üst sıralara oynar.
Benim Notum: 7,5 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder