Sinemada hemen arkamızdaki sırada oturan 17-18 yaşlarındaki kızlı erkekli genç grup filmin 75. dakikası civarlarında birbirlerine dönüp "bu ne ya, Orçun bizi nasıl bir filme getirdin!" diye söylenmeye başladı. Belli ki, "şöyle hayaletli mayaletli bir korku filmi izleyelim" diyerek Cumartesi eğlencelerini planlamışlardı. Gerçekten de filmin aşağıda linkini verdiğim fragmanını izleyenler, Mother'ın bir korku filmi olduğunu düşünmekte çok haklılar. Filmi böyle pazarlamak stüdyonun fikri miydi bilmiyorum, ama Darren Aronofsky'nin filmi geleneksel anlamda bir korku filmi değil... çok dehşet verici sahneler içerse de.
Eğer izleyeceğiniz filmle ilgili hiçbir şey bilmek istemeyenlerdenseniz, bu satırdan sonrasını okumayın. Öte yandan, normalde ben de spoiler'a karşı olsam da, Mother'ı, asıl meselesinin ne olduğunu bilerek izlemenin daha iyi bir seyir deneyimi sunacağına inanıyorum. Çünkü filmin yaklaşık üçte ikilik bölümünü genç bir kadın ve kendinden yaşça hayli büyük narsist bir şair kocanın, bir kır evinde hem evlerini hem de hayatlarını yeniden inşa etme çabaları olarak okuyorsunuz. Anlatılanların tamamen bir alegori olduğunu, (DİKKAT SPOILER) adamın Tanrı'yı, kadının da doğa anayı simgelediğini, yaşananların ise uygarlık tarihinin iki saate sıkıştırılmış bir temsili olduğunu anladığınızda ilk bölümdeki bazı detayları yeniden değerlendirmek istiyorsunuz, ama iş işten geçmiş oluyor. Şöyle söyleyeyim: hikayenin içine bazı metaforlar yerleştirilmiş demek eksik olur, filmin tamamı bir metafor. Bundan önce The Fountain ve Noah ile yine dinler, Tanrı, yaradılış gibi teolojik konularla haşır neşir olan Aronofsky, bu kez dünya ahvaline kafasının bozukluğunu son derece ajitatif bir meydan okuma ile göstermek istemiş. Filmin, bir oturma odasının ortasında minyatür bir kıyameti andıran cinnetli son yarım saatini izlediğinizde, adındaki ünlem işaretinin boşuna olmadığını anlıyorsunuz.
Yıllar önce Requiem for a Dream ile midemize yumruklar atan Darren Aronofsky, Mother'da yine izleyicisini sarsıyor. Ama bu herkesin seveceği bir sarsıntı mı, tartışılır. Mother, ateşli bir hastalığa yakalandığınızda gece gördüğünüz kabusları andırıyor. Tıpkı Requiem for a Dream'de olduğu gibi, bu filmi gördüğüm için memnunum, çünkü çok benzersiz bir deneyim, ama bir daha görmek ister miyim emin değilim. Darren Aronofsky'nin Mother'ı son yıllarda bir büyük stüdyo (Paramount) tarafından yapılmış en tuhaf, en deneysel ve en cüretkar film. Seveni olduğu kadar nefret edeni de çok olacak. Ben ortalarda bir yerdeyim.
FRAGMAN
Eğer izleyeceğiniz filmle ilgili hiçbir şey bilmek istemeyenlerdenseniz, bu satırdan sonrasını okumayın. Öte yandan, normalde ben de spoiler'a karşı olsam da, Mother'ı, asıl meselesinin ne olduğunu bilerek izlemenin daha iyi bir seyir deneyimi sunacağına inanıyorum. Çünkü filmin yaklaşık üçte ikilik bölümünü genç bir kadın ve kendinden yaşça hayli büyük narsist bir şair kocanın, bir kır evinde hem evlerini hem de hayatlarını yeniden inşa etme çabaları olarak okuyorsunuz. Anlatılanların tamamen bir alegori olduğunu, (DİKKAT SPOILER) adamın Tanrı'yı, kadının da doğa anayı simgelediğini, yaşananların ise uygarlık tarihinin iki saate sıkıştırılmış bir temsili olduğunu anladığınızda ilk bölümdeki bazı detayları yeniden değerlendirmek istiyorsunuz, ama iş işten geçmiş oluyor. Şöyle söyleyeyim: hikayenin içine bazı metaforlar yerleştirilmiş demek eksik olur, filmin tamamı bir metafor. Bundan önce The Fountain ve Noah ile yine dinler, Tanrı, yaradılış gibi teolojik konularla haşır neşir olan Aronofsky, bu kez dünya ahvaline kafasının bozukluğunu son derece ajitatif bir meydan okuma ile göstermek istemiş. Filmin, bir oturma odasının ortasında minyatür bir kıyameti andıran cinnetli son yarım saatini izlediğinizde, adındaki ünlem işaretinin boşuna olmadığını anlıyorsunuz.
Yıllar önce Requiem for a Dream ile midemize yumruklar atan Darren Aronofsky, Mother'da yine izleyicisini sarsıyor. Ama bu herkesin seveceği bir sarsıntı mı, tartışılır. Mother, ateşli bir hastalığa yakalandığınızda gece gördüğünüz kabusları andırıyor. Tıpkı Requiem for a Dream'de olduğu gibi, bu filmi gördüğüm için memnunum, çünkü çok benzersiz bir deneyim, ama bir daha görmek ister miyim emin değilim. Darren Aronofsky'nin Mother'ı son yıllarda bir büyük stüdyo (Paramount) tarafından yapılmış en tuhaf, en deneysel ve en cüretkar film. Seveni olduğu kadar nefret edeni de çok olacak. Ben ortalarda bir yerdeyim.
FRAGMAN
Benim Notum: 7 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder