2020 yılının başlarında gösterime giren ve pandemiden hemen önce sinemalarda izleyebilme şansına eriştiğimiz Knives Out o senenin sürpriz başarılarından biriydi. Rian Johnson'ın yazıp yönettiği film Agatha Christie tarzı bir "katil kim" hikayesini yepyeni bir enerjiyle günümüze uyarlarken, çok iyi kurulmuş bir hikaye örgüsü, baştan sona düşmeyen temposu ve harika mizah duygusu ile gönlümüzde yer etmiş, benim de 2020'nin En İyileri listeme girmişti. 40 milyon dolar bütçeyle çekilen film 310 milyon dolar hasılat yapınca, Netflix hemen kolları sıvadı ve iki adet devam filmi için eserin yayın haklarını satın aldı. İşte o iki devam filminden ilki karşımızda.
İlk filmde ürkütücü bir malikanede geçen cinayet gizemi bu kez bir Yunan adasına ve bir milyarderin ultra lüks villasına taşınıyor. Tıpkı ilk filmde olduğu gibi çoğu tanıdık isimlerden oluşan kalabalık bir oyuncu kadrosu üzerlerine düşen görevi başarıyla yerine getiriyor. İki hikaye arasındaki tek ortak karakter ve filmin gerçek yıldızı ise şüphesiz unutulmaz güneyli aksanı ile dedektif Benoit Blanc yani Daniel Craig. Glass Onion eğlenceli ve iki saat yirmi dakikalık süresini hissettirmeyen iyi bir film. Ama kendi adıma ilk filmi daha çok sevdiğimi itiraf etmeliyim. İzlemediyseniz önce Knives Out'u izleyin (o da şu anda Netflix'te), sonra Glass Onion ile devam edin.
Benim Notum: 7 / 10
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder