10 Kasım 2011

100. The Adventures of Tintin

İşte geldik yüzüncü filme!.. Biliyorum senenin bitmesine az kaldı, ama merak etmeyin 150'yi tamamlayacağız birlikte. İzlemede sorun yok da, yazmaya zaman ayırmak zorluyor biraz.

Çocukluğumda hiçbir Tenten macerasını başından sonuna okumadım, ama bazı arkadaşlarımın ne kadar Tenten delisi olduğunu da iyi hatırlıyorum. Şimdi kendisi de bizzat bir Tenten fanatiği olan efsanevi Steven Spielberg, yönettiği ilk animasyon ile bu frankofon (Belçikalı) çizgi roman klasiğini yeni nesillerle tanıştırmaya girişiyor. Belki de Avrupa kültürüne daha yakın olması sebebiyle Tenten'in Amerika'daki vizyon tarihi Noel haftasına bırakılırken, film Avrupa'da (ve Türkiye'de) Amerika'dan iki ay önce gösterime girdi.

Spielberg son Indiana Jones filmindeki hayal kırıklığından sonra aksiyon çekmedeki hünerini bizlere bir kez daha hatırlatıyor. Indiana demişken, Tenten'in gerek bir takım sırları çözme üzerine kurulu konusu, gerekse de dur durak bilmeyen aksiyon temposu ile en çok Indiana Jones'u andırdığını da söylemek lazım. Aksiyon sahneleri arasında özellikle Fas'taki motosikletli kovalamaca sahnesini ayrı tutuyorum. Yaklaşık 10 dakika süren ve tek plan olarak çekilen bu unutulmaz kaçma kovalama sekansı tam bir deha ürünü.

Yapımcılar arasında yer alan ve serinin ikinci filmini yönetecek olan Peter Jackson'ın (Lord of the Rings) WETA dijital efekt ekibi yine "motion capture" tekniği ile harikalar yaratıyor. Perdedeki yüzler, mimikler öylesine gerçekçi ki, yakında bu dijital karakterlerden biri Oscar'a aday olabilir.

The Adventures of TinTin, klasik seriyi -ruhuna ihanet etmeden- en son teknoloji ile büyük perdeye başarıyla adapte eden, çocukluğu Tenten evreninde geçmiş kitleleri zaten mest edecek, Tenten ile hiç tanışmamış olanları da fazlasıyla tatmin edecek yüksek tempolu bir aksiyon. (7,5)  SİNEMADA İZLENDİ   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder