Boks filmlerinin çoğunda olduğu gibi bu film de gerçek bir hikayeden uyarlanmış. Aslında son yarım saate kadar Dövüşçü diğer boks filmlerinden oldukça farklı ilerliyor: ringdeki dövüş sahnelerinden çok aile içi ilişkilere odaklanıyor, ki en sağlam performanslar da bu bölümlerde. Son yarım saatte ise benzerlerini birçok kez izlediğimiz Rocky hikayesini bir kez daha izliyoruz. Hatta şampiyonluk maçına hazırlık sahnelerinde, Micky şehrin sokaklarında koşarken neredeyse Rocky'nin o çok bildik ana teması "Gonna Fly Now" çalacak diye düşündüm (neydi o müzik derseniz şuraya tıklayıverin). Filmin en büyük artıları elbette Christian Bale ve Melissa Leo. Canlandırdığı rol için vücudunu şekilden şekile sokmaktan hiç kaçınmayan Christian Bale, aşırı sıska ve seyrek saçlı haliyle o "iki dirhem bir çekirdek" Bruce Wayne (Batman) profilinden çok farklı bir görünümde. Bale benzer bir transformasyonu 2006'da The Machinist için yapmış ve bu rol için tam 30 kilo vermişti (bu süzülme operasyonu bir oyuncunun herhangi bir rol için gerçekleştirdiği en büyük kilo kaybı olarak sinema tarihine geçti). Dövüşçü'de kariyerinin en iyi performanslarından birini sergileyen Christian Bale bu sene en iyi yardımcı erkek Oscar'ını kapacaktır. Baskıcı anne rolünde Melissa Leo da çok etkileyici. Ne yazık ki aynı şeyi Mark Wahlberg için söylemek zor. Canlandırdığı karakter gerçek hayatta da öyle olduğu için midir bilmem, Wahlberg çok renksiz ve heyecansız bir tonda filmi götürüyor. Bu silik oyun bizim Micky karakterine bağlanmamızı engelliyor. (7) SİNEMADA İZLENDİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder