10 Temmuz 2010

99. From Paris With Love

The Big Blue, Nikita ve Leon gibi filmleri ile zamanında bizleri mest eden Fransız yönetmen Luc Besson, son yıllarda yeni bir geçim kaynağı buldu: Bir Hollywood yıldızını Paris'e getirip, senaryosunu bizzat yazdığı ve yapımcılığını üstlendiği aksiyon filmlerinde oynatmak, yönetmenlik koltuğunu ise daha genç Fransız yönetmenlere bırakmak. 2008 yılının bence en başarılı aksiyon filmlerinden Liam Neeson'lı Taken'da bu formül işe yaramıştı. Ancak Taken'ın yönetmeni Pierre Morel'in Luc Besson'la üçüncü ortaklığı (birincisi bizde pek bilinmeyen Banliyö 13'tü) maalesef ki o seviyenin çok uzağında. Taken'daki gerçeklik duygusu gitmiş, tamamen klişelere dayanan ve inandırıcılıktan çok uzak bir öykü gelmiş. "Ah ne sevimli ikili" dememiz beklenen Travolta ile Rhys-Meyers arasında ise o kimyadan eser yok. Ha, ama "senaryo derdimiz değil, arkadaşlarla toplandık, şöyle birkaç güzel patlama sahnesi olsun, bizim olsun" diyorsanız, buyrun, bira, cips ve çerezin yanında sevgilerle tüketin. (5,5)  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder