Yıllar boyunca DC’nin portföyündeki en parlak mücevher olarak hep Superman görülüyordu. Christopher Nolan imzalı The Dark Knight üçlemesi bu unvanın Batman tarafından ele geçirilmesine sebep oldu. İzleyiciler, Kara Şövalye’nin karanlık doğasına yönelirken, adalet için savaşan ve yüksek idealler taşıyan bir kahraman demode ve dünyadan kopuk görünmeye başladı. Zack Snyder’ın Superman'i kurtarma çabaları da ilgisizlikten hoşnutsuzluğa uzanan tepkilerle karşılanınca, Warner Bros/DC farklı bir şey deneme zamanının geldiğine karar verdi ve rakip mahalle Marvel'da Guardians of the Galaxy ile harikalar yaratan James Gunn konforlu görevinden alınıp bu tarafa transfer edildi.
2025 yapımı Superman, 1978 tarihli rahmetli Christopher Reeve'li ilk Superman filmine açık göndermeler içeriyor. Superman filmleri için pelerin ve kostüm kadar önemli bir ayrıntı olan John Williams’ın efsanevi müziği Snyder döneminde büyük ölçüde yok iken şimdi geri dönüyor. Açılış jeneriğindeki fontlar da açık bir şekilde ilk iki Reeve filmindeki tarzı çağrıştırıyor.
Başrollerin seçimi konusunda Gunn çifte başarıya imza atmış. David Corenswet, çizgi romanlardaki süper kahramanın mükemmel bir vücut bulmuş hali ve görünüşü Reeve’e, 1980’lerden bu yana karakteri büyük ya da küçük ekranda canlandıran diğer tüm aktörlerden daha çok benziyor. Rachel Brosnahan’ın Lois Lane yorumu da, Margot Kidder’ın canlandırdığı versiyona daha layık bir devam niteliğinde. Filmde Lois ve Clark arasındaki eğlenceli sahneler, yapımın en iyi anlarını oluşturuyor ve keşke bu sahnelerden daha fazla olsaydı dedirtiyor. Diğer karakterler de başarılı şekilde canlandırılmış.
Herkesin bildiği orijin hikâyesini tekrar anlatmama kararı iyi bir tercih olmuş. Öte yandan, buradan edilen tasarrufa rağmen, film anlatı bakımından fazla kalabalık hissettiriyor. Çünkü yan karakterler Lois ve Clark’ın önüne geçiyor. Bu ikilinin ilişkisi yeterince derinleşmemiş hissi veriyor, çünkü senaryo Justice Gang üyeleri Mr. Terrific, Green Lantern ve Hawkgirl gibi karakterlere zaman ayırmak zorunda kalıyor. Bu “metainsan”ların filme dahil edilmesi tartışmalı bir karar. Superman'in görkemli dönüşünü anlatan ve kahramanımızın daha kendi başına mücadele ettiği, daha sade bir film izlemek çok daha hoş olabilirdi. Film özellikle Superman'in insani yönünü öne çıkarmak için özel bir çaba gösteriyor, bu da karaktere daha fazla sempati duymamızı sağlıyor. Yani Super-man'in "man" kısmını daha çok görüyoruz, ama keşke "süper" kısmını da biraz daha fazla hissedebilseydik.
James Gunn'ın kendine özgü dokunuşları kesinlikle filmde kendini hissettiriyor. Bu yeni Superman'i sevdim, ama bayılmadım. Sonuç olarak, Superman'in klasik yorumuna daha yakın bir biçimde karakteri yeniden tanıtan, sağlam bir aksiyon filmi var karşımızda.
Benim Notum: 7,5 / 10